igor tudor

  • antrenman bilgisi üst düzey olduğu için yardımcı antrenör makamını hakeden hoca. ama şimdilik fazlası değil.

    teknik direktör: fatih terim
    yardımcı antrenör: igor tudor
    ayhan akman: bein sports yorumcusu.

  • şampiyonlar ligi'ne bununla gitsek, anamizi sikerler. çok net.

  • sene 1996.

    yer ali sami yen.

    galatasaray-fenerbahçe maçı.

    takımın başında daha önce ankaragücünü 87-89 yıllarında 2 sene çalıştırmış ve sonrasında da göztepeyi 1 sene çalıştırabilmiş. bir teknik direktör vardır. bu teknik adam 90-93 yıllar arasında milli takımda teknik adam değil antrenör olarak görev yapmıştı. yine aynı süre zarfında 21 yaş altı milli takımı çalıştırmıştı. bu adam daha sonrasında 93-96 yılları arasında milli takımı çalıştırmıştı. kariyerine dikkatli bakıldığında aslında stajyer antrenör denilebilecek bir adam vardı galatasaray fenerbahçe maçına çıktığında.

    galatasaray o gün fenerbahçe'den kendi evinde 4 yedi. hikayenin sonraki kısmını sadece sizler değil, arsenal,juventus,manchester united,barcelona biliyor. real madrid daha iyi biliyor.

    neyse. igor tudor'a çok sallıyorsunuz lakin bu adam elindeki kadroyu çok akıllıca kullanıyor.

    fenerbahçe maçında 3-4 hatası oldu. antalya maçı ile trabzon maçları istisna. antalya'da o gün hava gerçekten çok sıcaktı, çok nem vardı. antalyaspor'a da nem vardı sadece galatasaray etkilenmedi elbette ancak futbol oynamak için çokça elverişli değildi. fenerbahçe maçının ikinci yarısı takım maça iyi başlamıştı ve oyun olarak üstünlük de kurmuştu. belhanda atılmasaydı çok farklı konuşuyor olacaktık. trabzon maçı da ayrı bir konu.

    dikkat edilirse galatasaray akan oyunda gol yemiyor sadece duran toptan yediği goller var. 9 golün 6'sını duran toptan yemiş. diğer yenilen 3 gol ise akan oyunda yenen goller. trabzon maçında biri denayerin ayağına çarpıp kontrpiye de kalan muslera var. belhanda'nın kaybettiği top sonrasında yenen bir gol var.

    dikkatli bakarsanız igor tudor'un defansif anlamda, takım savunması anlamında başarısını görebilirsiniz. hücumda ise takımın birbiriyle uyumsuzluğu devam ediyor.
    çok eleştirilen belhanda var. adamın biraz hareketlendiği maçlarda çok rahat gol atan bir galatasaray var. beğenmediğimiz belhanda 10 maçta 5 asist yapmış. an itibarıyla asist krallığında serdar gürler ile birlikte zirvede.

    trabzon maçında rodrigez ile başlamadığı için hata yaptı. fenerbahçe maçındaki hatalarını da yazmıştım. sezon devam ediyor. rakiplerinden daha iyi futbol oynatıyor denebilir. galatasaray'dan daha iyi futbol oynayan takım başakşehir. başakşehir beşiktaş maçında çok iyi oynadı. çok güzel bir maçtı. abdullah avcı'nın tudor'u mağlup edeceğini çok rahat görebiliyorum yine de bu durum tudor'u kötü bir teknik adam yapmaz. sonuç itibarıyla bir ya da birkaç rakibe üstünlük kuramayabilirsiniz ancak lig denilen şey sadece bir kaç takıma karşı oynanmıyor.

    ben tudor'un bu şekilde devam etmesi halinde beşiktaş'a fener'e başakşehir'e ve trabzon'a mağlup olmasına ses etmem yeter ki şampiyon biz olalım.

    kendisine kızacağım nokta sadece şampiyonlar liginde ve avrupa liginde küçük takımlara karşı mağlubiyet alması olurdu, ki avrupa liginden elenmemize hala daha çok kızgınım.

    özellikle ikinci yarı asamoah geldiğinde ve takımın yerli futbolcu kalitesi bir tık daha artırıldığında izlemenizi tavsiye ederim. mesela gençlerbirliğinde sağ bek oynayan ahmet, sol bek uğur çiftçi gibi yeteneklerin takımda kadro derinliği yaratacağı ve takımı birkaç seviye yukarı çıkaracağı çok belli.,

    yukarıda fatih terim örneğini verdim. biraz sabredin.

  • hiçbir başarısı olmamasına rağmen slaven bilic'e benzetilen teknik direktör.

    arkadaşlar bilmiyorum nasıl bir algınız var ama bilic dediğimiz adam hırvatistan'ı yıllar sonra ilk kez hem avrupa şampiyonasına, hem de dünya kupasına götürmüş bir teknik direktör. beşiktaş kariyerine de gelecek olursak; beşiktaş'ın iç saha maçlarını olimpiyat stadı ve ankara gibi istanbul'a alakasız yerlerde oynadığı ve kadrosunda diğer iki rakibinin yedek kulübesinde zor oturacak adamların olduğu bir dönemde takımı ligin 30. haftasına lider olarak girmişti. avrupa'da liverpool'u eledi, tottenham'ı yendi, arsenal ile başa baş oynadı tek golle elendi. west ham'da ise ilk sezonunda premier lig 6. sı olup west ham'a tarihinin en başarılı sezonunu yaşattı. 3 sezondur da dünyanın en iyi liginde takım çalıştırıyor. tek başarısı karabükspor'da beşiktaş'ı yenmek olan adamla kıyaslamadan önce bir daha düşünün isterseniz. ha benzetmeniz derbiler üzerindense bilic en azından başakşehir ve trabzonspor'u yenebiliyordu. galatasaray ve fenerbahçe maçlarında da iç sahada oynayabilse ve takımı maçları 11 kişi tamamlayabilse belki farklı skorlar alırdı.

    yani igor tudor ve bilic'in tek benzerliği milliyetleridir arkadaşlar cahil cahil konuşmayalım.

  • ligde şu an alanya ile birlikte 22 golle en fazla gol yiyen takıma karşı gomis gibi bir silahını 50 küsurda oyundan alan td.

    burada tek yarıda alanya 4, bir maçta akhisar 6 gol buldu.

    senin çapını sikeyim

  • galatasarayla alakali basliklara arada goz atiyorum, abuk sabuk yorumlar hep ayni gerizekalilar tarafindan yapiliyor.

    oglum sabah aksam izleyip, konusup, tartistiginiz oyunu nasil bu kadar anlamamayi becerebiliyorsunuz ya? nasil bu kadar cahil tutabiliyorsunuz kendinizi, nasil bir gerizekalilikla sinaniyorsunuz siz?

    sezon basindan beri galatasaray 4lu savunma oynuyormus. gotuyle izleyene 4lu savunma var tabi. bir mac insan gibi izleseniz fernandoyu defans blogunun kucaginda, kanat bekleri de ondeki blogun uclarinda goreceksiniz.

    acin bakin opta analiz sirketi bu sene spor toto super lig istatistikleri tutuyor her takim icin. her hafta her stadyuma her mac icin sistem doseniyor. mariano ve lato/linnes'in heatmap'lerine bakin. nerede gecirmisler maci acaba. niye daha yedek forvet yokken yana yakila dominant sol bek arandigini kucuk beyinleriniz anlar belki.

    3lu defans icin de 3 tane cakili kalas gibi topcuyu yan yana gormeye alismissiniz. "kagit ustundeki stoper sayisi + 2" islemini yapabilen beyinleriniz direkt 4lu defansi yapistiriyor. bi istatistik okuyun bakalim fernando ne yapmis, kac atagi defans blogunun icinde karsilamis, nerede pozisyon almis.

    bursa macinda adam ayni anda mariano ve latoyu cikardi. herkesin gotu tutustu lan defans kalmadi diye. ama yerlerine girenlere bakinca adamin kanatlari daha ofansif ve diri kanatlarla degistirdigini fark etmek zor degildi. sonrasinda zaten 3-4-3e dondu, ileri uclude gomisin arkasindaki wide forvetler belhanda ve feghouli oldu. oyle cahil ve sinirli iqye sahip bir ulkede yasiyoruz ki degil bunlari yapmayi akil etmek, insanlar yapilani gordukten sonra bile idrak edemiyor. gunlerce televizyoncular gotunu yirtti bursa taktigini anlatmak icin, ekranlarda interaktif yontemler falan kullandilar, hatta o televizyoncularin cogu bile anlamamisti olayi. halbuki atla deve de degil. ama oyle de embesil, avam bir topluma sahibiz iste.

    size ne lazim, size terim lazim. daha ben demeden kendiniz terim isteruz diyorsunuz zaten. adam bassin hazir kalip taktigi, 4 orta saha 2 forveti salsin cayira, siktirin gidin oynayin lan desin herkes bi yerlere kosarak kaos futbolu oynasin. bos zamanlarinda da mafyacilik oynar. maurizio sarriyi falan siz bilmezsiniz ama tudor biliyor. en azindan adam basarili gordugu taktikleri kopyalamaya calisiyor.

    terimin hucum futbolunu cok cok cok net hatirliyorum, hem gsde hem milli takimda. dalginliktan yenen gol sonrasinda rakip hayvan gibi isirilirdi. o baskida ya gol atilip kral olunurdu, ya da 3-4 kisiye tek defansla yakalanip maci kopartan golleri yerdik. bu 1-2 degil, benim gencligim terim takimlarinin bu sekilde yedigi bir araba golu izleyerek, kahrolarak gecti. simdi bakiyoruz ligde 9 hafta oynanmis, gs 6 tane gol yemis. ben boyle bir gs izlemedim daha once. muslera gibi cok iyi bir kaleci sikko takim defansi yuzunden hic clean sheet yapamazdi. ha bakiyoruz defansif takim miyiz, yo, en cok gol atan takimiz ayrica. en yakin rakibine 9 haftada 9 averaj fark atmissin, bu da mac basina +1 avg demek.

    yildim yemin ediyorum ya. en cok sesin en mal adamlardan cikmasi bu dunyanin en buyuk ibneligi.

    not: savundugum adam degildir. sadece insanlarin gerizekali olmasina kizginim.

    edit: cevap falan gelmis, biseyler anlatilmis. simdi herkes sussun belgeler konussun.
    (1) karabuk'e karsi 2 stoper + fernando
    (2) fener'e karsi 3 stoper

    (1)e bakinca fernando ortada stoperlerin arasina oturmus. savunmada stoperlerle ayni cizgide, hucumda ortadan ileriye diagonal hafif bir hareket soz konusu.
    (2)ye bakinca 3 stoper ayni hizada, ileriye dogru olan hareketi ise serdar aziz yapmamis, ayagi daha duzgun olan maicon yapmis sag taraftan.

    o kadar fark da olsun amk. sahanda karabuk'e karsi oynarken 3 adami defansa ip gibi dizmene gerek yok. fernandoyu bucuk defans olarak kullanirsin, ortayi kalabalik tutarsin mumkun oldugunca. ama fenerle oynuyorsan o lukse giremiyorsun. tudor da derbi macina cikiyorum, biraz daha saglam durayim demis. gol de yemedi takim, fena olmadi. kirmizi yemese atardi da muhtemelen, ama gerizekali belhanda o kadar emegi sikti.

    edit2: zorunlu bir degisiklik yapma geregi hissettim. burada anlatilanlara kohnelesmis futbol anlayisiyla itiraz edenler, taktiklerin statik olmasi gerektigini zannediyor. sahaya adamlari civiyle cakarsin, langirt gibi oynarlar saniyor. transition nedir, hucum/defans gecisleri nedir kimsenin haberi yok. bu adamlara gore sahaya adamlari dizdikten sonra hucum ve defansta bunlar kalip seklinde ileri geri gider.

    yav oglum, sahadaki ayni adamlar, atak/defans durumuna ve anlik taktiksel anlayisa gore 442/244/451/433/352/343 un tamamini akici bir sekilde oynayabilir. oyle buyuk aksiyona da gerek yok, bunlarin rollerini biraz degistirmesi ve pozisyonlarini ufakca oynatmalari yeterli. sabahtan beri bos bos tartismaya calistiginiz 3lu defans mi 4lu defans mi dedigin olay mac icinde 100 kere gerceklesiyor. beklerin hucuma katilip defansif orta sahan emniyete gectiginde defansi 3lemis oluyorsun zaten.

    insanlarin anlayamadigi nokta, mac icinde gereksinime gore uygulanan 3. stoper, fener macini tudor ciddiye alinca dedicated bir stoper ile tam uygulandi. o da zaten bi devre bile uygulanamadi, sakatlik olunca adam eski duzene dondu. sanki tudorun 20 dakikalik macerasinda 5 gol yedik gibi bir hava olusturuluyor, niye bu yapiliyor acikcasi ben anlamiyorum. macin kalaninda ayni duzen oynandi cunku.

    ayrica fener macini "hezimet" olarak niteleme dangalakligina da dusmeyin. en belali oldugun ezeli rakibinle maca cikiyorsun, hem zaten acik ara onde oldugun farki koruyorsun, hem de o hafta oynanan diger maclardan oturu zirvedeki sende baska en onemli 3 takimin hicbiriyle fark kapanmamis oluyor. su ana kadarki en kritik macini hasarsiz atlatiyorsun, taraftar gelmis "ama 5 atamadik :(" diyor. uzucu. ac pes'i orada at canim kardesim. muhtemelen "derbilerin favorisi yoktur" laflarini sen duymadin, is derbiye gelince olayin siralamaya, oyuna, kadroya bakmadigini bilmiyorsun. johnson'un golunde, selcuk sahin'in derbi performanslarinda falan futbol izleyecek yaslarda degildiniz sanirim.

    son olarak adam demis ki tudor iyi degil, iyi teknik direktor olsa 4 puan daha alirdik en az diyor. lan 4 puan alinca 9 haftada 27 puan ediyor, ne istiyorsunuz nasil bir taraftar profilisiniz siz ben cozemiyorum. inaniyorum ki takim handikap yapamadi diye oyuncu isliklayip takimdan gondertiriz ileriki haftalarda, ben bizimki kadar kostek taraftar gormedim acikcasi.

  • ortalık yangın yeri oldu, tudor'u sallandırdılar. resmen baronlar istiyor, tetikçiler vuruyor, cinayeti de görüyoruz. şu an 9 maçta 7 galibiyet, 2 beraberlik aldık ama gören zanneder şampiyoluk gitti. sezon başında, hangi hoca olursa olsun, 9. haftada bu durumda olacağımızı düşünmezdim. adam çıkmış, tudor'un bu takımın hocası olmadıgını mayıs ayında göreceksiniz diyor. ne yapalım kardeşim kovalım mı adamı? kaç tane hoca değişti, bir bok oldugu yok. taraftarın ortak fikri zaten yok. terim gelse, o istenmeyecek. tuchel gelse kulp bulunacak. favre, bielsa vs. diyorlar bir de, sabır yok ki eşiği olsun bu hocalar için... galatasaray taraftarı çok sesli, ortak fikir sanırım hiçbir zaman olmayacak. tudor mağlubiyet almamış hala göreceksiniz diyorlar. yemin ederim ellerini ovuşturup galatasaray'ın mağlup olmasını, kötü gitmesini bekleyen tonla yorumcu var, bu yorumcular sezon başı ettikleri büyük lafların altında kaldılar onun için galatasaray'ın tökezlemesini istiyorlar ama taraftarın içinde böyle düşünen oldugunu düşünmezdim. ciddi ciddi haklı çıkmak için, biz demiştik demek için galatasaray'ın başarısız olmasını isteyen galatasaraylılar hortladı, inlerinden çıktı. eline ne geçecek kardeşim kuru bilmişlikten başka. evet sen demiştin, büyük resimi sen gördün? ispatladın bunu. kovalım hocayı.

    bugün tudor kötü mü yönetti? evet. ama bu kadar. sıçıp batırmadı. bugün kötü oynatması önceki galibiyetlerini tesadüf yapmaz. oyuncular iyi oldugu için ya da fizik durumları iyi oldugu için galatasaray kazanmıyor, bu takımın hocası tudor oldugu için kazanıyor ve bu takımın hocası tudor oldugu için fizik durum iyi. çünkü takımı kuran, sezona hazırlayan o. en sinir oldugum laf, oyuncularımız yetenekli ondan iyi oynuyoruz, tudor aslında hiçbir şey yapmıyor. aziz yıldırım'ın hoca o kadar önemli demesi gibi bir şey. ertesi sene ismail kartal'ı getirdi, gördük hoca önemli mi değil mi? galatasaray'a ne topçular geldi, eğer bu işler iyi kondisyon, kalite kumaşla olsaydı galatasaray'a bir yıldız daha eklememiz gerekirdi. maalesef olmuyor, o kadar basit değil demek ki.

    gomis çıkar mı, gomis çıkıp eren girer mi? kontra fırsatı varken yapılır mı? o değişiklik olmasa, gomis çıkmasa bu sefer tudor'un eren ile ne derdi var, gomis'in dili dışarıda, yoruldu, takım 10 kişi neden çıkarmadı denecekti.

    lato neden oynuyor? linnes oynasa, orijinal sol bek aldın oynatmıyorsun, gidiyorsun sağ bek adamı sol beke koyuyorsun diyeceklerdi. lato'nun oynadıgı ilk maçı hatırlıyorum. sol bek dediğin böyle olur, maçta 20 tane orta açtı deniyordu. linnes'in orta sayısı 4 diye linnes gömülüyordu.

    kodumun memleketin herkes taktisyen. herkes her şeyi biliyor. futbolun salt taktikle oynandıgını düşünüyorlar galiba. ama bu işin ağa babalarının biyografisini okuyunca da taktik önemli ama oyuncuların egolarını idare etmek daha önemli diyorlar. gözümüzün önüde çatır çatır milli takım hocası yendi. oyuncular çete olmuş. hadi oynat 3-5-2, 4-4-2... oynamak istemiyor adamlar, çünkü senden rahatsızlar... tudor'un oyuncularla iletişimi kötü olsa o oyuncalar nah pres yaparlar. kim koşturur kardeşim gomis'i sağa sola köpek gibi... gomis geçen hafta gol atıyor, 50 metre full depar tudor'a koşuyor. sonra tabii oyuncular yetenekli 7 galibyet ondan oldu. tudor tırt.

    şimdi şunları söyledik diye tudorcu oluruz. tudor'un mükemmel bir hoca oldugunu düşünmüyorum ama gömülecek kadar kötü hoca oldugunu da düşünmüyorum. o değil, rakibin hocası küfür ediyor, görüntü siliniyor, 1 maç ceza alıyor. öbürü hakeme allah belanızı versin diyor. oyna devam diyorlar. kendi sahamızda hakemi etki altına alamıyoru, penaltımız verilmiyor. siz gelmişsiniz burada hala lato mato...

  • günlerdir derbi için florya'da yatıp kalktığı söyleniyor. fenerbahçe'yi günlerdir en ince ayrıntısına kadar incelemiş. 2 ihtimal var ya emeklerinin karşılığını bugün net bir galibiyet ile alacak ya da fenerin o efsunlu, anlaşılamayan muazzam balı devreye girecek.

  • öncelikle ben beşiktaşlıyım. ve ilk defa rakip takımın teknik direktörü hakkında bir entry gireceğim.

    bu adam saygıyı hakediyor. östersunds'a elendiği zaman bile basın toplantısında soru aldı, kaçmadı. bütün eleştirileri göğüsledi.

    bu akşam bi takım açıklamalar yapmış. fb - beşiktaş maçının hakemi hakkında. onlardan biri de şu : tudor: “dürüstçe söyleyeyim.. derbide kararlar sadece tek bir takımın lehine verildi..”

    bu ne demek biliyor musunuz? adam lige müdahale edildiğinin farkında. bugün beşiktaşın başına gelenlerin yarın kendi takımının da başına geleceğini görüyor. çünkü bu sene beylerimiz öyle 2 takımın yarışta arayı açmasını istemiyor. adam bugun bunların farkında olduğu için bu açıklamaları yaptı. görüyor gözünün önündeki tiyatroyu.

    daha vodafone arenadaki fb bjk maçında yaşananlar hafizalardayken ayni adama ayni derbi verildi. bunun hiçbir izahı yok. ki ben hakem konusmaktan en cok nefret eden insanlardanım. olmuş bitmiş maç sonuçta. değmez diye düşünürdüm hep. ama bu iş farklı cidden.

    neyse umarım bizim başımıza gelenler galatasarayın başına gelmez. güzel futbol oynayan, çirkefleşmeyen, her hafta özetlerini izlediğim bir galatasaray var bu sene. bu yarışta başarılar diliyorum.

  • adam 1-0 yenik ve hücuma yönelik ne kadar oyuncu varsa oyuna aldı. aldığı risk sonuç verdi. ama kendini galatasaray taraftarına beğendiremiyor. çünkü galatasaray taraftarına yedi ön libero ile oynayan aykut kocaman müstehak.